Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, NTV’de katıldığı bir programda Bina Tamamlama Sigortası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Bina tamamlama sigortasının genel şartlarının haziran ayında yayınlandığını belirten Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, ”SEDDK’nın ve Türkiye Sigorta Birliği’nin çalışmaları ile birlikte 13 Haziran’da bina tamamlama sigortasının genel şartları yeniden yayınlandı. Hem 6502 sayılı Ticaret Bakanlığı’na ait ön ödemeli konutları ilgilendiren tüketici yasası hem de kentsel dönüşüm olarak tanımladığımız, afet riski altındaki yapılar ile ilgili 6306 sayılı Çevre Bakanlığı’nı ilgilendiren yasayı kapsayacak şekilde tüm bunlara ilaven serbest yapıları da (bu iki kanunu kapsamayan yapılar) kapsayacak şekilde genel şartlarımız yayınlandı. Bu durum bina tamamlama sigortasının önünü açmış oldu. Aslında önü açılan şey kentsel dönüşüm. Vatandaşlarımız da bu durumu kentsel dönüşüm sigortası olarak adlandırıyor. Ülkemizde coğrafya olarak bakıldığına yüzde 92’si afet riski, Nüfusun ise yüzde 98’i bu risk altında. Kentsel dönüşüm yani bu binaların yenilenmesi önemli bir ihtiyaç. Vatandaşlar güvenli evlerde oturmak istiyor fakat bu güvenli evlerde oturma ihtiyaçlarını güvenle yapmak istiyorlar. 300 binden fazla özellikle maketten konut satışları kısmında mağdur olmuş konut alıcısı söz konusu. Vatandaşlar bunları bildikleri için sigorta şirketlerine bir güven duyuyorlar. Bina tamamlama sigortası, hem vatandaşın kentsel dönüşüme girecek evini hem de yeni projelerde maketten satın alacakları konutları müteahhittin vefatına, tüzel kişi ise iflasına ya da geride kalanların bu mirası reddetmelerini gibi koşullar ne olursa olsun konutların teslim edilmesi gereken tarihi 12 ayı geçmiş olmasına rağmen konut alıcısı teslim almadıysa bina tamamlama sigortası devreye giriyor. Konutun kendisine teslim edilmesini sağlıyor. Yeni düzenlemede bir ilave de söz konusu oldu. Sigorta şirketinin, konutu tamamlayamayan müteahhit teslim almasından itibaren, sigorta şirketinin konutu teslim edeceği tarihe kadar geçen süre içerinde sigorta şirketleri hak sahiplerine kira da ödeyecek. Başka bir seçenek daha var. Sigorta şirketi hak sahibine hak sahibinin, konut alıcısının teslim tarihine kadar banka kanalıyla ödediği bütün rakamları vade farkı ile birlikte nakit olarak sigortalıya ödüyor.” dedi.
“Güveni sağlayabilecek tek şey bina tamamlama sigortası”
Türkiye’nin kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu vurgulayan Ahmet Yaşar, “Ülkemizdeki deprem gerçeğinin ve konut stoğumuzun durumu sadece bizi değil reasüörleri de ilgilendiriyor. Reasüörler ilgilenince bu konut stoğu sadece konut sahiplerinin bir sorunu olmaktan çıkarak sanayicilerin ve tüccarların, fabrikalarını, iş yerlerini, araçlarını vb. sigortalatırken de bir maaliyet olarak karşılarına çıkıyor çünkü reasüör Türkiye’ye bir bütün olarak bakıyor. Bizim kentsel dönüşüme mutlaka ihtiyacımız var. En azından konutların güçlendirilmesine ihtiyacımız var bu da ülkenin yüzde 45’i civarındaki konutların güçlendirilerek geçilebilecek durumda. Konut stoğunun güçlendirilebilmesi için kentsel dönüşümün önünün açılabilmesi için vatandaşın güvene ihtiyacı var. İhtiyaç duyulan bu güveni sağlayabilecek tek şey bina tamamlama sigortası. Sürecin bir bütün olarak tamamlanması lazım. Genel şartlar kısmı tamamlandı, geriye sigorta şirketi ile müteahhit arasındaki teminat alışverişinde müteahhittin sigorta şirketine ipotek ya da rehin verirken ödediği vergi ve harçlar kaldı. Müteahhit bankadan teminat mektubu aldığında kanun gereği yüzde 10’luk bir teminat vermesi yeterli oluyor. Bina tamamlama sigortası bulunduğu hallerde başka bir teminata gerek yok. Sigortalıya karşı hak sahiplerinin yüzde yüz korunmaya ihtiyacı var. Güvenli evlere, güvenle ulaşması için bina tamamlama sigortasına ihtiyacı var. Müteahhit, bina tamamlama sigortası yaptırırken, şirketlere teminat verirken damga vergisi ve harç ödemesi yapıyor. Bankalardan teminat mektubu alırken damga vergisinden ve harçtan muaf oluyorlar. Bankalar ile sigorta şirketleri arasındaki vergi düzenlemesinin birbirine eşitlenmesi lazım. Bu durum hem haksız rekabete yol açıyor hem de kentsel dönüşümün önünde bir direnç noktası olarak duruyor. Meclisten önümüzdeki dönemde bu konu hakkında çalışma bekliyoruz. Bina tamamlama sigortası istenilen hacme ulaşmış durumda değil. Sebebi, müteahhit bunun maaliyetine katlanmak istemiyor. Bankadan aldığı teminat mektubu projenin yüzde 10’u il sınırlı dolayısıyla projeyi tam olarak korumuyor. Bu durum konut sahiplerinin işine gelmiyor. Hak sahiplerinin bastırması ile bin civarında konut sigortalanmış durumda bu 35 tane projeye denk geliyor. Quick Sigorta’nın rakamlarından bahsediyorum. Sektörde bu işe ilgi duyan şirketlerin başında bizim şirketimiz geliyor. En önemli konu, sistemi tıkayan vergi ve harç istisnası konusu. Bina tamamlama sigortası ile biz hem müteahhitlerin haklarını hem de konut sahihlerinin haklarını koruyoruz. Banka müteahhitte teminat mektubu verirken yüzde 10’luk verdiği teminatın yanıp yanmayacağı kısmı ile ilgileniyor. Halbuki biz o projedeki bütün riskler ile ilgiliyiz. Projenin teslim edilememesi halinde devreye biz gireceğimiz için onun yüzde yüzü bizi ilgilendiriyor. Her türlü riski bertaraf etmek durumunda kalıyoruz. Müteahhit sadece itibarlı iyi bir yüklenici (?) olup almadığıyla da alakalı değil konu. Bazen müteahhit iyi bir yüklenici olabilir ama proje, mali ya da teknik açıdan uygun olmayabilir ya da hak sahipleri yaptıkları sözleşme ile orantısız bir anlaşma yapmış olabilirler. Bugün farkında olmayabilirler ama yarın o proje ülke koşullarında bitmeyebilir. Esas amaca ulaşamayabilirler dolayısıyla biz, objektif bir şekilde hem müteahhitti hem de projeyi değerlendiriyoruz, ayrıca sözleşmeye bakıyoruz. Tüm bunlara rağmen olumsuz bir koşul olursa müteahhit başka sebeplerden dolayı iflas ederse ya da başka riskler ortaya çıksa bile biz ne olursa olsun bu projeyi bitirme ve teslim etme sorumluluğuna sahibiz.” ifadelerini kullandı.
Bina tamamlama sigortasını müteahhittin yaptırması gerektiğini açıklayan Ahmet Yaşar, “Bina tamamlama sigortasının, yüzde 2 ila 4 arasında değişen maaliyetleri var. Esas iş hak sahiplerine ve konut alıcılarına düşüyor. Hak sahipleri, bina tamamlama sigortası istemeli. Bundan sonra sigorta şirketleri olarak biz devreye giriyoruz. Bütün süreçleri, hak sahipleri ve konut alıcıları adına biz yönetiyor olacağız. Her bir konut sahibine bir sertifika vereceğiz, bu sertifika konut teslim edilene kadar bir garanti olacak. Konutlarını ya müteahhitten ya da sigorta şirketlerinden alacaklar.” diyerek cümlelerini noktaladı.