Avrupa'nın güneyi 28 Nisan’da günü adeta karanlığa gömüldü. İspanya, Portekiz ve Fransa’nın güney bölgelerinde meydana gelen geniş çaplı elektrik kesintisi, milyonlarca kişiyi etkilerken altyapıyı felce uğrattı. Ulaşım, iletişim ve sağlık sistemlerinde ciddi aksamalar yaşandı. Madrid, Lizbon ve Barselona gibi büyük şehirlerde metro seferleri durdu, trafik ışıkları çalışmadı, cep telefonu şebekeleri çöktü. Havalimanlarında uçuşlar ertelendi, hatta bazı bölgelerde hastaneler acil jeneratörlere geçti.
İspanya’nın enerji operatörü Red Eléctrica de España (REE), yaşanan kesintiyi "çok önemli bir üretim kaybı" ve "güç akışında şiddetli salınımlar" olarak tanımladı. Bu teknik arıza, İber Yarımadası'nın Avrupa elektrik şebekesinden ayrılmasına yol açtı. Portekiz’in enerji altyapı şirketi REN ise olayın, “nadir bir atmosferik fenomen” sonucu geliştiğini belirtti ve sistemin tam onarımının bir haftayı bulabileceğini duyurdu
Fransa’nın güneyinde de kısa süreli ama geniş alana yayılan elektrik kesintileri yaşanırken, enerji operatörleri geçici müdahalelerle sistemi yeniden devreye aldı.
Sigorta Sektörü Şimdilik Sessiz
Yaşanan olağanüstü duruma rağmen, şu ana kadar İspanya, Portekiz veya Fransa’daki büyük sigorta şirketlerinden veya ulusal sigorta birliklerinden resmi bir açıklama yapılmadı. Oysa enerji altyapısına dair bu tür krizler hem bireysel hem de kurumsal sigorta poliçeleri açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek nitelikte.
Bu sessizlik, geçmişte benzer riskler hakkında uyarılarda bulunan Almanya Sigorta Birliği’nin (GDV) açıklamalarını yeniden gündeme getirdi. GDV, daha önce yaptığı açıklamada, “uzun süreli ve yaygın elektrik kesintilerinin sigorta şirketlerinin tek başına yönetemeyeceği ölçüde büyük zararlara yol açabileceği” uyarısında bulunmuştu. Kurum, enerji altyapısının güvenliğini, sektör için “kritik önemde” olarak tanımlamıştı.
Avrupa'da Yeni Bir Risk Başlığı mı?
Sigorta sektörü uzmanları, kesintilerin ardından yaşanan durgunluğun “iletişim eksikliği” olarak yorumlanabileceğini belirtiyor. Zira Avrupa Sigorta ve Mesleki Emeklilik Otoritesi (EIOPA) yıllardır iklim değişikliği, siber saldırılar ve enerji altyapısı risklerine dikkat çekiyor. Ancak bu uyarıların sahada karşılık bulup bulmadığı artık daha fazla sorgulanıyor.
Artan iklim kaynaklı ekstrem olaylar, enerji ihtiyacını ve arz güvenliğini kırılgan hale getirirken; sigorta sektörü de daha proaktif ve hazırlıklı olmak zorunda. Uzmanlara göre, bu tür kesintiler artık istisna değil, yeni normalin bir parçası.
Türkiye İçin de Uyarı Niteliğinde
Kritik kesintinin ardından Türkiye’den de dikkat çeken bir açıklama geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye’nin Avrupa ile aynı elektrik dağıtım ağı içinde yer aldığına dikkat çekerek, “Şu anda bu sıkıntıdan Türkiye etkilenmedi. Ama bizi etkileyebilecek boyutta bir sıkıntı. Çünkü biz de Avrupa'nın sistemine bağlıyız,” dedi. Kabine toplantısında konuya ilişkin bilgilendirme yapıldığını belirten Bayraktar, yaşananların Türkiye için de uyarı niteliğinde olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki sigorta sektörü açısından da bu gelişme, enerji altyapısına bağlı risklerin göz ardı edilemeyeceğini bir kez daha gösterdi. Olası bir büyük kesinti durumunda oluşabilecek maddi zararlar ve hizmet aksamaları, yalnızca enerji şirketlerini değil, bireyleri, kurumları ve dolayısıyla sigorta sistemini de doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle sektör temsilcilerinin enerji kaynaklı felaket senaryolarına karşı risk haritalarını güncellemesi ve acil durum planlamalarını gözden geçirmesi artık bir tercih değil, zorunluluk haline gelmiş bulunuyor.